Paris'te Hz. Muhammed'i sahneye koyan, belki de tezyif edici bir piyes temsil edilecektir. Bunu duyan Sultan II. Abdülhamit, elçilik vasıtasıyla, temsilin durdurulmasını, aksi halde bunu siyasi bir mesele yapacağını Fransa hükümetine bildirir.
Fransızlar temsili durdururlar. Lakin tiyatro İngiltere'ye geçer ve aynı temsilin Londra'da verilmesi kararlaştırılır. Bu haberi biraz geç alan Osmanlı padişahı aynı teklifi İngiliz hükümetine yapar. Lakin İngiltere hükümeti, zamanın geçmiş olduğunu ve biletlerin dağıtıldığını, esasen böyle bir hareketin vatandaşların hürriyetine tecavüz olacağını bildirerek teklifi reddeder.
Fransa'da da hürriyetin hakim olduğu, lakin buna rağmen temsilin kaldırıldığı mütaalasına İngilizlerin cevabı şu olur:
- Orası Fransa'dır, burası İngiltere. Fransa'da hürriyetin hududu işte o kadardır.
Muazzam hürriyet gururuyla verilen bu cevap karşısında Abdülhamit'in damarlarından sanki beş yüz yıllık cesaret kanı fırlar ve:
- Alem-i İslam'a beyanname neşredeceğim; İngilizler Peygamberimiz'i tezyif ediyorlar diye!...
300 milyon Müslüman nüfusu olan ingiltere, muhtemel büyük bir isyanı düşünerek, padişahın bu tehdidi karşısında gururlarını ayaklar altına almak zorunda kalırlar. Temsili durdururlar...
Kaynak: Nurettin Topçu, Büyük Fetih, Dergah Yay., S:54
Kaynak:Padişahlardan Hazır Cevaplar,Ali Karaçam
Meriç Yayınları, Şubat-2007, İstanbul
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | KuTuL KuLuB