Kendi adını taşıyan ve o dönemin en büyük kubbesine sahip olan Bizans yapımı Ayasofya'dan daha büyük bir kubbeye sahip olunması için görevlendirdiği dahi mimar Sinan, temelin sağlamlaşması için bir yıl inşaata ara vermişti.
Safevilerin lideri Şah Tahmasb, caminin inşaatına ara verildiğini öğrenince hemencecik bir elçi tayin eder ve bin kese altın, bir kutu kıymetli mücevher ve bir de mektup hazırlatır. Mektupta şunlar yazılıdır:
- Duyduk ki camiyi tamamlamaya kudretiniz kalmadı ki ara verdiniz. Size olan dostluğumuz sebebiyle bu hazineleri gönderdik. Bu mücevherleri ve altınları satıp camiyi tamamlamaya çalışın, bizim de bir hissemiz olsun.
Bu hazine ve mektup geldiği esnada camide işçiler ve ustalar karınca gibi çalışıyordu. sultan Süleyman hakaret anlamı taşıyan bu mektuptan dolayı öfkelendi ve gelen eşyaları elçinin önünde İstanbul Yahudilerine dağıttı. Ayrıca kutu içindeki mücevherleri de Mimar Sinan'a verdi ve:
- Bu mücevher taşları benim camimin taşları yanında değersizdir. Tez onları diğer taşlar içine koyup harca katın, dedi.
Kaynak: Yusuf Çetindağ, Evliyab Çelebi Seyahatnamesi'nden Seçmeler, Zambak yay., s.63
Kaynak:Padişahlardan Hazır Cevaplar,Ali Karaçam
Meriç Yayınları, Şubat-2007, İstanbul
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | KuTuL KuLuB