Kralın biri bir gün ipten kazıktan kurtulma mahkumların tıkıldığı koğuşu ziyaret eder. İlk baştakine sorar;
- Sen nedne buradasın?
Cevap şöyledir;
- İftiraya uğradım efendim, suçsuzum. Köyü ateşe verenler sınırı geçip kaçmışlardı. Ne oluyor diye bakınırken, suçlu diye yakalandım.
Sonra ikincisine sorar;
- Ya sen?
- Karakolu ateşe verip askerleri öldüren başkalarıydı; benim üzerime yıktılar, masumiyetimi ispat edemedim.
- Peki ya sen?
- ... Devlet hazinesinden para sızdırmak benim neme gerek, kral hazretleri, ben yalancı şahitlerin kurbanıyım.
- Ya sen ne diyeceksin bakalım?
- Eve geldiğimde karımı ve çocuklarımı öldürülmüş buldum. Katilleri ben olmakla suçlandım. Suçsuz olduğumu kimseye anlatamadım, ondan dolayı içerdeyim, kader kurbanıyım.
- Herhalde sen de kader mahkumu olarak buradasın?
- Arkadaş kurbanıyım; koyunları biri çaldı, çobanı da diğeri öldürdü, ama içeri giren ben oldum.
Ve hatta diğerleri;
- Hak etmeyen kimseyi öldürmedim, asıl suçlu onlardı. Ben onları öldürmesem onlar beni öldüreceklerdi, adalet yerini bulmuştu ama...
- Bende miras için annesini ve babasını öldürecek yüz var mı, kral hazretleri, bunu mutlaka diğer mirasçılar yapmışlardır.
En sonunda biri şöyle der:
- Yüce kral, ben hem hırsız, hem de katilim. Adam gibi çalışıp kazanmak işime gelmedi, çaldım. Bu sebeple birçok can yandı; dul ve yetim kalanlar, intihar edenler oldu, nice mal, can heba olup gitti... Suçluyum, burada yaptıklarımın cezasını çekiyorum, hatta ben adalet olsam ipe bile çekerdim, fazladan yaşıyorum, sebepsiz besleniyorum.
Bu sözler karşısında kral düşünür, güler, başını sallar ve emreder:
- Bu kadar namuslu adamın içinde bu hainin ne işi var? Atın dışarı gitsin!..
Bölüm:Kanun Adamları ve Mahkumlarla İlgili Hikayeler
Kaynaklar: Tarihi Öyküler(Ebubekir Subaşı)-Timaş Yay.
Hazırlayan: KuTuL KuLuB
www.hikayearsivi.net