Ülkenin genişlemesi ve bu yüzden işlerin artması sebebiyle vezir-i azam Piri Paşa kendisine bir yardımcı vezir istemiş Sultan Selim'den. Yavuz bu isteğe olumlu yaklaşmış.
Piri Paşa yardımcı olarak Rumeli Beylerbeyi Çoban Mustafa Paşa'yı istemiş. Sultan Selim:
- Ben deli olmadım, öyle bir adamı tayin edeyim, diye teklifi reddetmiş.
Piri Paşa, bir iki ay sonra evvelki isteğini tekrar etmiş. Sultan Selim de:
- Madem ki onun vezir olmasını istiyorsun senin vezirin olsun, diye Mustafa Paşa'nın vezirliğine onay vermiş.
Beş altı ay sonra Mustafa Paşa, Piri Paşa'nın arzlarının yanlış olduğunu ileri sürerek itiraza kalmış, padişah da:
- Ne ise söyle, diye müsaade etmiş ve o da bundan cesaret alarak vezir-i azam aleyhinde söyleyeceğini söylemiş.
Bu duruma sinirlenen Yavuz, elindeki okla Mustafa Paşa'nın başına vurarak:
- Bre melun, bunca zamandan beri hizmetimi gören Türk'ün doğru veya yalanını bilmez miyim? Kalk sen benim vezirim değilsin, anın vekilisin ve bu rütbeye anın arzıyla nail oldun, diye öldürmek istemişse de Piri Paşa'nın isteğiyle kurtulmuştur.
Kaynak: İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, 2.cilt, TTK Yay., s.303-304
Kaynak:Padişahlardan Hazır Cevaplar,Ali Karaçam
Meriç Yayınları, Şubat-2007, İstanbul
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | KuTuL KuLuB