Sertliğiyle bilinen ve hata kabul etmeyen Yavuz Selim'in, gevşek ve hatalı gördüğü birçok devlet görevlisini alaşağı ettiği bilinmektedir. Bundan dolayı analar kendilerini kızdıran çocuklarına, devlet adamları da husumet besledikleri meslektaşlarına, "Sultan Selim'e vezir olasın!." temennisinde bulunurlardı.
Bu söz vezirlerin hemen daima bir ay görevde kaldıktan sonra azledilerek cellada teslim edilmiş olmalarından ileri gelir. Bunun içindir ki, vezirlerin, vasiyetnamalerini ceplerinde taşımaları gelenek haline gelmişti. Her padişah huzurundan çıktıkta, kendilerini yeniden dünyaya gelmiş sayarlardı.
Bu sebepledir ki büyük bir cesaret ve asli bir serbestliğe sahip bulunan vezir-i azam Piri Paşa, yarı ciddi yarı şaka olarak, Yavuz Sultan Selim'e şunu söylemeye cüret etmişti:
- Padişah'ım, bu sadık kulunu da er geç bir bahane ile öldüreceğini biliyorum. O gün gelmeden, bu dünyadaki işlerini düzeltmek için ve öbür dünyaya hazırlanabilmek üzere bana birkaç saat müsaade etmez misiniz?
Padişah kahkaha ile gülmekten kendisini alıkoyamayarak:
- Gerçek, çoktan beri ben de onu düşünüyorum. Fakat vezir-i azamlık görevini senin gibi görebilecek bir kimse bulamıyorum. Yoksa dileğini yerine getirmek benim için kolaydır, cevabını verir.
Kaynak: J. Von Hammer, Osmanlı Tarihi, 1.cilt, MEB Yay., s.359
Kaynak:Padişahlardan Hazır Cevaplar,Ali Karaçam
Meriç Yayınları, Şubat-2007, İstanbul
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | KuTuL KuLuB