Yavuz Sultan Selim, babası II. Bayezid ile görüşüp, biraz asker alarak memlekette tehlike sezilen yerlere gidecekti. Vezirlerin fesadı ve çekememezliğinden Edirne yakınında Uğraş köyü denen yerde baba-oğul arasında kavga çıktı. Ancak Yavuz, babası ile kavgayı sürdürmek istemeyip, tekrar sancakları olan Trabzon'a döndü.
Dönüş gemiyle oldu. Gemide daha sonra beylerbeyliğine kadar yükselen Bali Paşa, Ferhat ve Ahmet Paşalar da vardı. Kendi kendilerine gönül avundurarak şöyle derler:
- Saadetli beyimiz Selim, babasından sonra Osmanlı tahtına otursa, yeni bir dönem başlasa, her birimiz muradımıza ersek, padişahın kuvveti şerleri defetmeye kafi gelse, Doğu'yu ve Batı'yı fethetsek...
Bunları dinleyen Yavuz, biraz sonra bu sohbeti yapan paşalara:
- Hey dertliler! Saltanat saltanat deyip durursunuz, 8-9 yıl sürecek saltanattan ne fayda beklersiniz, diye cevap verir.
Gerçekten de gün gelir Yavuz tahta oturur. İran ve Memlüklülere karşı önemli başarılar elde eder. Fakat şirpençe hastalığı yakasını bırakmaz ve saltanatının sekizinci yılında ahirete göçer.
Evet, Yavuz kendi saltanatının 8-9 yıl süreceğini, daha tahta geçmeden gaibane sezmişti.
Kaynak: Ahmet Uğur, Yavuz Sultan Selim'in Siyasi ve Askeri Hayatı, MEB Yay., s.119
Kaynak:Padişahlardan Hazır Cevaplar,Ali Karaçam
Meriç Yayınları, Şubat-2007, İstanbul
Hazırlayan:www.hikayearsivi.net | KuTuL KuLuB