Süleyman Arif Emre anlatıyor;
1973 seçimlerine giderken özellikle MSP yönetimine karşı, siyasî rakiplerimiz nahoş metodlara başvuruyordu. İşte bunlardan bir tanesi. Ankara'nın Polatlı ilçesinde bir tiyatro kumpanyasında sahneye bir piyes koymuşlar. Necmettin Erbakan'ın, benim ve Oğuzhan Asiltürk'ün bir çok metresi olduğunu sahneliyorlarmış. Bizi ahlâksızlıkla suçluyorlarmış. Hemen resmî mercilere müracaat edip bunu yasaklattık. Yine montaj resim ile Erbakan ve eşinin plajda resimleri diye seçim propagandaları yapıldı.
Bu hadise üzerine bizim hanımın da balkonda çamaşır sererken resmini çekip, baş resmini başka bir kadının çıplak beden resmine monte edeceklerini ve köylere kadar dağıtacaklarına dair istihbarat aldım. Seçimlere bir ay kalmış. Hanımın evden dışarı çıkmasını, balkona varmasını önledim. Önledim derken, tabii hapis etmiş de değilim. Kendine işin vehameti ve ehemmiyetini anlatınca kendiliğinden ihtiyatlı davranmaya başladı.
Bir gün eve döndüğümde refikam üzgündü. Hayrola ne var dedim. Yenişehir'den hiç tanımadığım, oldukça kalabalık bu grup hanım geldi. Benimle kavga ettiler.
- "Nedir senin kocan Süleyman Arif Emre'den çektiklerimiz. Bir parti kurmuş dört hanım almak için kanun çıkaracakmış. Zaten Erbakan'ın üç, senin kocanın dört hanımı varmış. Sen böyle bir kocaya nasıl tahammül edebiliyorsun?" diye kızmışlar. Benim hanım bu olay üstüne şöyle dedi:
- Bey, Erbakan'ında, senin de tek bir eşin olduğunu, bu iddiaların mesnetsiz olduğunu anlatıncaya kadar akla karayı seçtim.
www.hikayearsivi.net