Recai Kutan anlatıyor:
12 Eylül sonrası kaldıkları tutukevinde kendilerine göre selamet koğuşu oluşturan Milli Selamet Partili milletvekillerinin diyaloguna herkes hayran, iş bölümü, ibadetleri, temizlikleri herkesin dikkatini çekiyor.
MSP'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan tutukevinde "Şafak Restoranın" sahibi !
Sabah namazından sonra MSP takımının büyük çoğunluğu mescitte kalırdı, işrak namazı vaktine kadar Kur'an okunur, dualar edilir, vakit gelince işrak namazı kılınır ve yoklamada uykusuz kalmamak için tekrar yatılırdı.
Sabah kahvaltısı; ikinci uyku zamanına geldiği için MSP'liler yemekhanede kahvaltı yapmazlardı. Aslına bakarsanız, bazen çorba bazen ekmek, zeytin ve çaydan ibaret olan kahvaltıya pek de rağbet edilmezdi. Çünkü, Şevket Kazan'ın "Şafak Restoran"ı birinci sınıf servisi ve mükemmel kahvaltısıyla hizmete hazırdı. Lokantanın yerini tarif etmek çok kolaydı. Selamet Koğuşu'nun güney cephesinde, pencere kenarında, Şevket Kazan'ın yatağının üstüydü.
Kahvaltıda "kuş sütünden başka her şey var" tabirine uygun bir menü vardı. Şevket Bey tam profesyonel bir aşçı olduğunu ispat etmek için omuzuna peçetesini asar, peynir, zeytin, bal, reçel, sucuk, mevsimine göre domates ve salatalıktan ibaret kahvaltıyı hazırlar. "Buyurun" diye müşterilerini davet ederdi. Daimi müşterileri Erbakan Hoca, Fehmi Cumalioğlu ve Süleyman Arif Emre Beyler, Lütfi Doğan Hoca ve bendeniz idik. Şevket Kazan'ın on parmağında on marifet.
Selamet Koğuşu'na hüzün çökünce; Kazan yeni bir marifetini daha ortaya koyardı. "Selametçi Kardeşler ilahi Grubu." Grupta kimler yoktu ki? Fehim Adak, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Remzi Hatip.
www.hikayearsivi.net