Partinin organizatörlerinden Mustafa Koksal anlatıyor:
Bursa'da, 29 Mayıs İstanbul'un Fethi'nin yıldönümü kutlamalarını yapıyoruz. Çok değişik bir kutlama. Gemi figürleri, Ulubatlı Hasan temsili, her ilden gelen gençlik kortejleri, Hasan Mutlucan konseri daha neler neler. Kutlama'nın gecesi, çok yorulmuştum.
"Ankara'yı arayayım, yarın nasıl gelecekler" diye sorayım dedim. Hocamın çalışma bürosunu aradım. Erbakan Hocamızın sekreteri İbrahim Titiz telefona cevap verdi. Ben söze girmeden
"Ağbi Hocam sizi istiyordu, iyi ki aradın" diye hemen telefonu Erbakan Hocaya bağladı. Yaptıklarımı teker teker anlattıktan sonra;
- Mustafa balonlar hazır mı ?
- Ne balonu Hocam ?
- Mustafa üç bin balon demiştim. Sabaha hazır olmalı!
Bana "tamam" demekten başka bir şey kalmadı. Gecenin O2:00'sinde teşkilatı ayağa kaldırdık. Bir baloncu bulduk. Bütün teşkilat ağzına balon aldı ve başladı şişirmeye. Bin beş yüz balon şişirmiştik. Fakat balonların uçması için hidrojen gazıyla doldurmamız lazımmış. Ama kimsede ne nefes kaldı ne de derman ?