RP'nin seçim organizatörlerinden Yahya Bey anlatıyor:
Kerem Avşar 1980 ihtilalinde emekli albay olduğu için MSP davasında önemli bir rol oynamış. Daha sonra da partinin Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunmuştu. Bir kaç kez milletvekili adayı olduğu halde kazanamadı. Asker olmasına karşı asabi bir yapıya sahip değildir. Ara sıra MKYK üyesi Fuat Fırat ile birbirlerine fıkra anlatıp gülerlerdi. Bazı askerlik işlerinde yardımı olur diyerek bana başvuranlar pek memnun kalmamışlardı. Son aracı olduğum kişi Ankara da askerlik yapmak isterken Mardin'in Kızıltepe ilçesine düşmüştü.
Kerem Avşar böyle biri işte. Bir çok basın toplantısında kameraların ışığı gözümü alıyor diye "güneş gözlüğü" takıyordu. Birgün basın toplantısı bittiği halde uyuyup kaldığı için sonradan uyandırmışlardı.
Kerem Avşar'a herkes "Kerem Albay" diye seslenir. Bir gün yolculukta arabanın ön tarafına oturdu. Yine meşhur gözlüklerini taktı. Arabanın içindekiler konuşuyor, Avşar da yüzü yola dönük devamlı kafa sallıyordu. Biz, Albay dinliyor diye konuşmamıza devam ediyorduk. Bir ara şoför arabanın benzinin bittiğini ima etmek için:
- Efendim arabanın karnı acıktı. Karnını doyurmamız lâzım, dedi.
Kerem Albay bir an heyecanlanarak, uykulu bir edayla şöyle seslendi:
- Aynısından bende isterim!
Arabanın içindekiler kahkahayı bastılar. Sonradan öğrendik ki; Kerem Albay o gözlüğü çaktırmadan ufak ufak kestirmek için kılıf olarak kullanıyormuş.