MSP Gençlik Kolları Genel Başkanı Ahmet Oğuz anlatıyor:
12 Eylül'den sonra Mamak'ta askeri mahkemede MSP kurmayları ile birlikte yargılanıyorduk. Duruşma hakimi, Savcı Nurettin Soyer'in iddianamesini okuması için söz verdi. 49 sayfalık iddianamenin okunması başlamıştı. Suçlamalar devam ederken ani bir gürültü koptu. Günlerden Cuma'ydı. Koskoca mahkeme salonunun tavanı çökecek gibiydi. Gök gürültüsü ve dolu, âdeta mahkeme salonunu yıkıyordu. İki saat önce garnizona girerken dışarıda yağmurlu bir hava yoktu. Askeri Savcı Nurettin Soyer okuduğu iddianameyi kendisi bile duymuyordu. Mahkeme hakimi bıyık altından gülerek Erbakan'a bakıyordu. Hocama baktığımda ağzı kımıl kımıldı. Bir şeyler okuyordu. Hakim dayanamadı. Erbakan'a seslendi:
- Sayın Erbakan, lütfen mahkemeyi manevi baskı altına almayın!
Hakim duruşmaya bir saat ara verdi. Gerçekten Mamak Garnizonu'nun dışına tek bir yağmur ve dolu düşmemişti, ibret alınacak bir durumdu. Cumhuriyet Gazetesi bir yazısında bu olayın üzerinde hikmet aranması halinde, mahkeme neticesinin buna göre belirleneceği ikazını yapıyordu. Gazete, DP zamanında da Menderes için böyle şeyler söylendiğini hatırlatıyordu.