Size Fransız Osman ile ilgili bir hatıra nakletmiştik. Yine RP'nin seçim organizatörlerinden Ali Soylu anlatıyor.
Seçim gezilerinde her şey başımıza geliyordu. Ya araba arızalanıyor, ya tekerlek patlıyor yada arabanın teypleri çalınıyor. Seçim gezilerine eskort, makam arabası, basın ve organizatör olarak bir ekip çalışması yaptığımız için hepimiz aynı yerde kalıyor, ertesi gün yapacağımız çalışmaları tartışıyorduk. Gece yattığımız otelde bazı arkadaşların arabalarından teypler çalınmıştı. Seçim gezilerine katılan arabaların çoğunluğu yabancı ülkelerde çalışan işçi kardeşlerimizin getirdiği Mercedes yada başka arabalar oluşturuyordu.
Neyse bizim Fransız Osman, teybine çok düşkündü. Şoför koltuğunun altında zuladan kasetleri vardı. Canı sıkıldığında zuladaki kasetlerini çıkarır, dinlerdi. Balıkesir'de işlerimiz geç bitti. Bir otelin önünde durduk. Boş oda olup-olmadığım sorduk. Arabadan valizleri alacaktım ki bir baktım, bizim Fransız Osman bir şeyler yazıyor.
- Osman ne yazıyorsun?" dedim. Osman biraz tedirgin oldu. Elleriyle "git" filan diyordu. Eğildim ve gülmeye başladım. Teybin üstünde pek de düzgün olmayan bir mesaj vardı. Hırsıza hitaben yazılmıştı.
- "Hırsız kardeş, pek uğraşma teyb bozuktur!"