RP'de görev yapan E. Balcı anlatıyor:
Parti Genel Merkezi seçimler dolayısıyla yoğun ziyaretçi akınına uğruyordu. Kalabalık nedeniyle temizlik işleri de zorlukla yapılıyordu. Erbakan Hoca Genel Merkeze geldiğinde, yerlerin pis olduğunu görünce kızdı. İdare Amirini sert bir şekilde fırçaladı.
Öğle yemeği saatinde yemekhanede yemek yiyorduk. Yemekhane de çalışan Hasan isminde biraz saf bir genç vardı. Küçükken menenjit geçirdiği için hareketleri biraz anormaldi, idare Amiri masaya oturdu. Sinirli sinirli bir şeyler konuşuyordu. Sinirinin nedeni sorulunca o da anlattı:
- Erbakan Hoca'dan binanın temizliği konusunda kötü fırça yedik. Fırça yemek iyi mi?
Konuşma bitince Hasan mutfaktan bağırarak idare amirinin üstüne yürümeye başladı. Bir taraftan da Hasan, idare Amirine laf yetiştiriyordu.
- Lan sabahtan bu yana fırçayı kimin çaldığını arıyordum. Demek fırçayı sen yuttun!
Hasan'ın yürümesine mi konuşmasına mı, attığı fırçaya mı gülelim. Bir türlü anlamadık!