İleri Gazetesinin sahibiydi ve bir matbaası vardı. Ondan "Geçlik Rehberi" adlı eserin basılması istendiğinde önce hayır cevabı vermiş, sonra mahkemenin verdiği müsbet kararı görünce herhangi bir sakınca görmeyerek, "Basarım" demişti.
Sadece basmakla kalmamış, gazetesinde de dizi şeklinde yayınlamıştı.
Hayat tarzı pek İslami bir çizgide değildi. Bu bir şekilde Bediüzzaman'ın kulağına gitmişti.
Birgün Isparta'ya Bediüzzaman'ı ziyarete gitti. Bediüzzaman onu çok iyi karşıladı. Hizmetinden dolayı tebrik etti. mükafatının büyük olacağını söyledi. Daha sonra ona:
"Hakkında bazı şikayetler var. Kumar oynuyor, rakı içiyor, bazı geceler de dansa gidiyormuşsun. doğru mu bunlar?" dedi.
O da utana sıkıla, "Evet doğrudur Üstadım, bazı yanlışlarım var" dedi.
Bunun üzerine Bediüzzaman:
"Sana yapma etme diyemem, yapmasan iyi olur derim. Bunu sana söylemezsem, yarın Allah'ın huzurunda yapılacak olan hesaplaşmada ben sorumlu olurum. Ben vazifemi böylece yapmış olayım."