Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

9 Kasım 2025

Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  Yaşadığımız Hayat (Sizden Gelen Hikayeler)Hikaye Öykü Masal Arşivi



Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz. (Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025

Yaşadığımız Hayat
[Sizden Gelen Hikayeler]

     - Efendim(SAV), Yeryüzünü şereflendirmesen bizim halimiz ne olurdu?



     Hayatınızın anlamı yaşadıklarınız mı? Yoksa  kendi tarifinizin dışında olanlardan mı haberiniz yok? Gündelik hayatın telaşı içersinde kaybolduğumuzun farkında  bile değiliz? Kooperatif taksidiniz, akşam ki televizyon programı, maç, evladınızın okul dururumu, eşinizin kanepe isteği, diyet programınız, yemeğinizin tuzsuz olması, otobüsü kaçırmanız, amirinizin size bakışı, komşunuzun arabası, arkadaşınızın cep telefonu…



     Sahi,hayatınızı bunlar mı kaplıyor?



    Oysa gerçek her gün karşımızda,her an karşınızda…



     Bakmasını, görmesini, duymasını bilmek gerek… Bu bir hikaye değil ki, sizlere hikaye anlatayım… Ben sizlere bir gerçeği anlatamaya gayret edeceğim; bundan çok kısa bir süre önce yaşanmış bir gerçeği… Bu gerçekle, bizim şimdiki yaşadıklarımıza bir bakalım… Bir bakalım ki nelerden vazgeçmeye hazırız…



     Bu Kutlu Doğum Haftası’nda, eskimeyen ve eskimeyecek gerçekleri dinleyelim…



     Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalı; Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde ; Topkapı  Sarayında,  Kutsal Emanetler  bölümünde, Peygamber Efendimizin (SAV) Hırka-i Şerif-i ile ilgili çekim yapmak için gidiyorlar. Özel izinle çekilecek bölüm için orada bulunan idareciler,çekim ekibine diyorlar ki; ‘bu fırsat her zaman ele geçmez, çekim günü ailelerinizi de getirin, onlarda görsünler…’



     Beklenen gün geliyor, çekim ekibi hazırlıklarını yapıyor ve Hırka-i Şerif  sandığından çıkarılıyor… Bohçalar açıldıkça, etrafa tarifi imkansız olan Efendimiz’in (SAV)  kokusu yayılıyor… Misk, amber, gül kokuları... 



     Bir tarihçi ağabeyimiz, Hırka-i Şerif  konusunda televizyon  izleyicileri için  bilgiler veriyor. Hırka-i Şerif’in öyküsünü anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.s)'in Kâ'b b. Züheyr'e hediye ettiği Hırka-i Şerif’in öyküsü bu. Babası ve kardeşleri kendisi gibi şâir olan Ka'b'ın erkek kardeşi Büceyr'in müslüman olması akrabalarının hoşuna gitmeyince, onların etkisinde kalan Ka'b, Hz. Peygamber'i (SAV) hicvetti. Daha sonra yaptıklarından pişmanlık duyan Ka'b gizlice Medine'ye gelip, kendisini tanıtmadan Hz. Peygamber'in (SAV) huzuruna çıktı. Af müjdesi alınca kendini tanıtıp yazdığı hicviyelere kefaret olabilecek güzellikte meşhur Kaside-i Bürde adlı kasidesini sundu. Hani, ‘Yurdundan koparılmış gözleri sürmeli yaralı bir ceylân gibi’ dizeleriyle başlayan’ Kaside.



     Kaside'yi çok beğenen Hz. Peygamber (SAV) sırtından hırkasını çıkararak Ka'b'a hediye ediyor. Resûlullahın (SAV) hediye ettiği bu hırka, Hz. Muaviye tarafından Kâ'b bin Züheyr'in vârislerinden satın alınıp, muhafaza edilmiştir. Sırasıyla Emevîlere, onlardan Abbasîlere, daha sonra da Mısır'ın fethinde Mekke Şerifi tarafından diğer kutsal emânetler ile birlikte Yavuz Sultan Selim Han'a teslim edilmiştir. Günümüze kadar korunan bu hırka, ‘Hırka-ı Saadet’ ismi ile meşhur olmuştur. Bugün hâlâ İstanbul'da Topkapı Müzesinde ‘Hırka-ı Saadet’ odasında muhafaza edilmektedir.



     Tarihçi ağabeyimizin anlattığı işte bu Hırka-i Şerif. Ağabeyimiz, o hırka üzerinde iken  Peygamberimizin(SAV) taşlandığını anlatıyor gözleri yaşlı. Ve daha birçok hatıra. Adeta o devre gidiyor dinleyenler, Medine ve Mekke’yi dolaşıyorlar bu anlatılanlarla… Hırka-i Şerif’e bakarak adeta seyahat ediyorlar…



     Tarihçi Ağabeyimiz, o gün Hırka-i Şerif’i görsün diye yanında götürdüğü 6 aylık oğlunu Hırka-i Şerif’e yaklaştırıyor. Çocuğunu kucağına alıp kaldırıyor ki evladı da baksın,çocuk o an da elini Hırka-i Şerif’e dokunuyor, herkesin şaşkın bakışları arasında…



     Eve dönüyorlar, sadece çocuğun üzerinde  o güzel koku,insanı bu dünyadan alıp götüren, Efendimizin (SAV) kokusu… Orada bu olaya şahit olanlar, gidip gelip üç gün boyunca çocuğu kokluyorlar… Çünkü başka hiç kimsede oradan çıkınca koku kalmamış. Üç gün geçiyor koku hala etrafa yayılıyor, bebeğin üzerinden… Babası olan tarihçi abimiz bir seminer için yurt dışına gidiyor.



     Anne dördüncü gün bebeği yıkıyor ve yatağına yatırıyor…Mutfağa geçiyor… Biraz sonra yüreğinde  bir ürperti hissediyor. Çocuğun yatağına koşuyor, bakıyor ki, 6 aylık evladı vefat etmiş…



     Babaya evladının vefat ettiğini söyleyemiyorlar… Telefon açıyorlar ’Abi İstanbul’a gel diyorlar’… Baba  dönerken uçakta bir rüya görüyor… Vefat eden oğlu delikanlı olmuş ve Peygamberimizin (SAV) elinden tutmuş, yürüyormuş… Babasına diyor ki; ‘Baba, Peygamberim (SAV) o kadar güzeldi ki, dünyaya dönmek istemedim.’



     Tarihçi Abimiz anlıyor evladının vefat ettiğini…



     Uçaktan iner inmez ağabeyimizi karşılayanlar : ‘ Abi,cennete bir kuş uçurduk’ diyorlar… Tarihçi Ağabeyimiz de ; ‘biliyorum’ diyor…  ‘Biliyorum ve şimdi daha iyi anlıyorum, Peygamberimizin (SAV) evladı vefat ettiğinde neler hissettiğini…



     Çekim yapan arkadaşlar, sonra montaj aşamasında görüntüleri izlerlerken, bebeğin elini uzatırken Hırka-i Şerif  üzerindeki, Nur’u görüyorlar…



     Bu sıralar yayınlanacak olan bu programdaki o güzel görüntüleri izlemek belki size de nasip olur…



     - Alemlere Rahmet olarak gönderilen Efendimiz’e (SAV) selatu selam olsun…



Gönderen: Erol Elmas



Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Hikayeyi kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.

28 Mayıs 2007 - 14:29:14 - 6740 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[4150]Yorumlayan:[0]Kategori: [Sizden Gelen Hikayeler]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz.
Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz...

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2025  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş