İLK DEFA Sıkkın bir bıkkınlıkla süzüyordu etrafını. Yüz hatları iyice gerilmişti. Nerede ve nasıl duracağını bilmiyor gibiydi. Yumruklarını sıkmış, dişlerinin arasından ıslık benzeri bir küfür savurarak yürüyordu köprünün ağzına. Eski yapı kemerli bir köprüydü bu. Altında ise su benzeri bir sıvı akıyordu. Rengi iyice kararmış taşlar, üst üste ve yan yana dikilmişti kendine güvenli bir ifadeyle.
Ağza iyice yaklaşınca durdu. Uzun uzun etrafına baktıktan sonra vücudunun tüm kaslarını sıkarak derin bir çığlık atmaya başladı. Öylesine bir bağırıştı bu. Hiçbir anlamı olmayan derin ve güçlü bir çığlık. Nedendir bilinmez bıçakla kesilmiş gibi sustu sonra. Kendi sesinden korkmuş gibiydi. Etrafına baktı bir kez daha. Kimse olmadığını görünce rahatladı.
Rutubet yoğun bir sisle bastırmıştı geceye. Bir taşın üstüne oturdu. Kafasında eğreti duran işporta şapkayı çıkararak dizinin üzerine koyarken "neden?" diye mırıldandı sessizce. "Neden" dedi tekrar. "Neden bu çığlık." sessiz sedasız bitmeliydi oysa. Otuz beş yıldır olduğu gibi sessiz ve derinden.
Kolunu hafifçe kaldırarak saatine baktı. Gece yarısına bir dakika kalmıştı. Vakit geldi diye geçirdi içinden. Yerinden doğruldu ağır ve aksak adımlarla korkuluklara doğru yürümeye başladığında ayağı takıldı. Gülümsedi. Hep böyle olmuştu yıllar yılı. "Bir yolda yürümeyi öğrenemeden…" tekrar gülümsedi.
Korkuluk demirlerine geldiğinde soğuğu hissetti. "Bir mayıs akşamı hava soğuk, bir mayıs gecesinde kar bile üşüyor, bir mayıs akşamı…" Köprünün korkuluklarına çıkmıştı bile. Ağzında gevelediği dizelere bir son verdi.
Ayakta durmakta zorlanıyordu dengesini sağlamak için bir ileri bir geri sallanıyor elleriyle vücudunu dikleştirmeye çalışıyordu.. Kendisini bir anlık sabitlemesini fırsat bildiği anda saatine tekrar bakabildi. Son otuz saniye. "Özür dilerim" dedi yüksek sesle.
"Bağırmak istememiştim, böyle planlamamıştım. Kendime hakim olamadım özür dilerim" Saatine tekrar baktı. Son on saniye.
Yüzünde ki gergin ifade yerini yumuşak bir tebessüme bıraktı. "hoşça kal" dedi fısıldayarak "ve mutlu yıllar" adımını ileri doğru attığı anda belki de ilk defa ilerlediğini hissetti. Sevindi. Gecenin içinden gelen tok bir ses ve perde kapanmıştı.
Gönderen:Vuslat