Askeri jet uçakları arkalarında kırmızı mavi dumanlar bırakarak uçuyorlardı. Bir gösteri uçuşuydu.
Önce beşi birden yukarıya doğru yükseliyor, sonra bir anda manevra yaparak ters dönüyor, aşağıya doğru hızla inerken tekrar doğruluyor ve iki kanat şeklinde birbirlerine ters istikamette dağılıyorladı.
Çeşit çeşit şekilller oluşturuyor ve türlü hareketler yapıyorlardı. Bir müddet devam etti bu gösteri.
O anda Bediüzzaman, Eskişehir'de kaldığı otelin penceresinden bunları izliyordu.
Gülümseyerek, "Sungur," dedi talebesine. "Askeriyede bir ruh var. O ruh benimle dosttur. Bilmiyorum, ya o bir kişidir veya topluluktur. Sağdır veya ölüdür. Velidir veya kutuptur. Bilmiyorum, ama bir ruh var ki, o ruh benimle dosttur."
*****
Yine bir gün Isparta'da talebeleriyle birlikte ders yaparken, jet uçakları geçmişti evin üzerinden. Uçakların sesi evin içini doldurmuştu.
Yine derinden derine bir sevinç kaplamıştı içini. Ve bu sevinç yüz ifadesine de yansımıştı.
"Ben bunlarla insanlık adına iftihar ediyorum," dedi. "Bunlar benim nev'imin, insanların icabıdır. diğer kainat kardeşlerime karşı nev'imin hesabına iftihar ediyorum.