Hikaye Öykü Masal Arşivi

 

Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

20 Nisan 2024

Sık Kullanılanlara Ekle  Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  İkisini De Tanımıyorum (Yaşanmış Hikayeler) :. Hikaye Öykü Masal Arşivi .:

MENÜLER
Ana Sayfa
Arşiv
Sitenize Ekleyin
Hikaye Ekleyin
Editörlere Mesaj Gönder
Editörlük Başvurusu
Yardım / İletişim
Reklam
Basında HikayeArsivi
Künye
Ziyaretçi Defteri
Tavsiye Siteler
HİKAYE KATEGORİLERİ
İbretli Hikayeler
Dini Hikayeler
Yaşanmış Hikayeler
Duygusal Hikayeler
Sevgi Hikayeleri
Aşk Hikayeleri
Din Büyüklerinden Hikayeler
En Güzel Dini Hikayeler
Masal Demeti
Hayatın İçinden Hikayeler
İran Hikayeleri
Dostluk Hikayeleri
Mevlanadan Hikayeler
Kıssadan Hisseler
Çocuklar İçin Hikayeler
Doğruların Öyküsü
Komik Hikayeler
Nasreddin Hocadan Hikayeler
Sahabeden ve Evliyaullahtan Hikayeler
Kurandan Hikayeler
Resulullahtan Hikayeler
Kelile ve Dimne
Tarihi Gerçekler
Gerçek Hayattan Hikayeler
Türk Tarihinden Damlalar
Bediüzzamanla Yaşayan Öyküler
Diyanetten Hikayeler
Renkli Hikayeler
Sesli Hikayeler-Masallar
Resimli Hikayeler
Sizden Gelen Hikayeler
İngilizce Hikayeler
Padişahlardan Hikayeler-Öyküler
Türkü Hikayeleri
Tarihi Hikayeler-Öyküler
Siyasi Hikayeler-Hatıralar
Öğretici Hikayeler
Hüzün Zamanı Hikayeleri
Hazır Cevaplar Espriler
Dede Korkut Hikayeleri-Destanlar
Keloğlan Masalları (Görüntülü)
La Fontaine Masalları
Atatürk Hikayeler - Hatıralar
Tanıdığım Ünsüzler
Gazali İHYAdan Hikayeler
Ramazan-Oruç Hikayeleri

Hikaye-Öykü Ara



[Detaylı Arama]


Yeni Eklenen 15 Hikaye
Radar Var
Yok Oluşun Filizlenmesi
Yanılgının Gözyaşları Ve Benlik Kavgası
Ayşecik ve Yasemin Sultan
Şöhretin Bedeli
Bücür Zürafa
Deve Kervanı
Nerede Görüşelim
Rafadan Yumurta
Sabrın Zirvesi
Recep Ayında Oruç
Oruçlu Musunuz, Değil Misiniz?
Oruç İman Ettirdi
Orucu Bazen Bozmak Gerek
Onların Ameli Yok

En Çok Okunan 15 Hikaye
The Adventure of the Three Garridebs
Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden
Dracula - Story
İşte Aşk
Hz. Yunus Ve Balık
Uyuyan Güzel
Half-Brothers by Elizabeth Gaskell
Sevgi Üç Türlüdür
Uyku Masalı
Dostluğun Öyküsü
Hansel Ve Gretel
Haddini Aşmanın Zararı
Ona "Sevdiğinizi" Söyleyin
Evlilik
Çirkin Ördek


Reklam ver

Mail List
Sitemizin yeniliklerinden ilk sizin haberiniz olsun.
İsim:
Mail:
 


Editör Giriş

Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


Ziyaretçilerimiz ve Hikaye Dostlarının Dikkatine:

www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemizin ve içeriğinin genişlemesine ve sitemizin tanıtımına siz değerli ziyaretçilerimizin katkısı çok önemlidir. Sitemiz içeriğini paylaşırken, mutlaka kaynak olarak www.hikayearsivi.net den alıntılandığını belirterek içeriğimizi kullanabilirsiniz. Unutmayın ki kaynak belirtmeden, içeriğimizi alan onlarca site ve ziyaretçi, çalışmalarımızdaki emeğe karşı bizi şevksiz bırakmaktadırlar. Lütfen sitemizin tanıtımına sizde katkı sağlayın. (A.Kerim MELLEŞ & Mehmet Zahid MELLEŞ)

İkisini De Tanımıyorum
[Yaşanmış Hikayeler]





   Yıl 1967... Ankara’da polis memuruyum... Görev yaptığım yer başkent... Ama aldığım ücret, şehir merkezinde oturmamıza izin vermiyor... Biz de çaresiz, şehre uzak da olsa, kiraların ucuz olduğu Esenboğa Hava Limanı istikameti, Çubuk Barajı giriş mevkiinde oturuyoruz.

   Görev yaptığım yer, Orman Bakanlığı önündeki kavşak. Yani TBMM önünde... Yani, görev yerimle evim arasındaki mesafe yaklaşık 15 km...

   Görevim, trafik polisliği. Dolayısıyle sabah erkenden kalkıp hazırlanarak görev yerime zamanında uluşmam gerek.

   Yine böyle bir sabah saat 06.00 sularında yola çıktım. Araçlara, şimdiki tabirle otostop yapmak istiyorum. O esnada bir taksi yaklaştı. Geldi tam hizamda durdu. "Ne yapalım" dedim, "Bunda da vardır bir hayır. Hele binelim bakalım."

   Arabaya bindiğimde sürpriz bir şeyle karşılaştım. Taksi şoförü ağlıyordu. İyi ama sabah sabah ne olmuştu? O an için üniformam var üzerimde. Acaba ben polis olduğum için durdu da, bana bir sıkıntısını mı anlatacaktı. İster istemez sordum:

   - Hayrola arkadaş, ne oldu ne var? Niye ağlıyorsun?

   - Ben ağlamayayım da kim ağlasın ağabey.

   "- Yahu ben de merak ettim, hele anlat bakalım," deyince başladı anlatmaya:

   "- Abi, ben Ulus meydanındaki "Hal taksi" durağında taksi şoförlüğü yaparım. Bugün sabahleyin bir beyefendi geldi. Esenboğa Havaalanına gitmek istediğini söyledi. "Hay hay abi" dedim ve çıktık yola.

   - Eee, sonra?

   - Biliyorsun, havaalanı yolunun Çubuk barajından sonraki bölümü inişli yokuşlu. Benim kullandığım oto da gördüğün gibi 1956 model Chavrolet. Bunların vitesleri koldan.

   - Ne olmuş koldan olmuşsa?

   - Öyle deme be abi, senkromeji bozuk.

   Yani vites kutusu demek istiyordu. Devam etti gözlerini silerek:

   İnişli çıkışlı yoldan giderken vites kolu vitesten atmasın mı? Eyvah dedim, yine mahvoldum. Beni bir ter bastı. Yolcuya da belli etmek istemiyorum ama sol elimle direksiyonu tutarken, sağ elimle de vites kolunu sıkı sıkıya kavradım. Bu durum beyefendinin dikkatini çekmiş. Sordu bana:

   - Neden bu kol ikide bir atıyor?

   - Senkromaj parçalarının değişmesi lazım da beyim.

   - Eee, neden değiştirmiyorsun?

   - Kolay mı beyim, çoluk çocuk, ev kirası şu parası bu parası derken, bir türlü denkleştiremiyorum.

   Sustu adam... Dikiz aynasından göz attığımda, sabah yeni yeni kızıla çalan uzak ufuklara dalıp gitmişti. Ben de sustum. Yolculuk bitip havaalanına geldiğimizde, taksi ücretiyle birlikte çıkartıp beşyüzbin lira uzattı. Bir de kart verdi. Ben aval aval yüzüne bakarken ilave etti:

   - Bu parayla otomobilini tamir ettireceksin, ev alacaksın, çoluk çocuğunu okutacaksın. Benim paramı da gelir düzeyin iyi olduğunda ödeme imkanın olursa geri ödeyeceksin. Haydi şimdi yolun açık olsun.

   Ben şaşkınlıktan teşekkür dahi edemezken, o uçağa binip İstanbul’a çoktan hareket etmişti bile. Ben ağlamayayım da kim ağlasın abi. Şimdi anlıyor musun neden ağladığımı. Hayatım kurtuldu be abi. Hayatım kurtuldu!.."

   Ne yalan söyleyeyim otoya bindiğimde şoförün ağladığını görünce "Keşke bu otoya binmeseydim" demiştim. Ama olayı dinleyince emin olun duygulandım, ben de başladım ağlamaya. Bir insanı sevindirmek meğer ne hoşmuş.

   Şimdi aradan yıllar geçti. Ne o yolcuyu ne de o şoförü tanıyorum. Ama eğer sağ iseler Allah uzun ömürler versin, öldüyseler kabirleri Cennet bahçelerinden bir bahçe olsun. Gerçekten dünyada, böyle iyilikseverler yüzünden yaşamak zevkli ve tatlı oluyor.



Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Lütfen hikayeyi kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.

10 Temmuz 2002 - 14:11:02 - 7955 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[4009]Yorumlayan:[0]Kategori: [Yaşanmış Hikayeler]
[Arkadaşına Gönder][
Yazdır]



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyaller için link verilmesi zorunludur.
Site içeriğini kullanmak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçerek istifade edebilirsiniz.

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim Melleş-KuTuL KuLuB © 2002-2021  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş