[Sizden Gelen Hikayeler]
Bugünde kursumuz zilin çalmasıyla nihayet sona erdi. Arkadaşım Ahmet ile birlikte ahtamara kafesine gidiyorduk. Bankaya doğru yaklaştığımızda yoğun kalabalık dikkatimizi çekmişti. İnsanlar telaşlı bir şekilde yere bakıyorlardı. Bizde ne olduğunu anlamaya çalışarak kalabalığa doğru yaklaştık.
Yerde yaşlı bir adam yatıyordu. Zavallıcık emekli maaşını almak için beklerken yere öylece serilivermişti.Devriye gezen iki polis hemen bankanın önüne motosikleti bırakarak yaşlı amcanın yanına yanaştılar.Etraftan da"ambulans yok mu? ambulans çağırın" diye bağrışıyorlardı.
Ahmet o sırada hemen elini cebine atıp telefonuyla 112 acil yardımı arayarak olay yerini tarif etti. Polislerden biri yaşlı amcayı çevreleyen kalabalığı dağıtırken Diğeri de yan yatan adamı hafifçe sırt üstü getirerek boğazını sıkan yakasının düğmelerini gevşetiyordu.
Polislerden biri adamın yaşayıp yaşamadığını kontrol ederken kalbinin durduğunu fark etti. Arkadaşına kalp masajı yapacağını aksi halde zaman kaybından adamın ölebileceğini söyledi. Bunu arkadaşı da onayladıktan sonra başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler.
Ambulansın sesini duyan arabalar yol verir. Ambulans zaman kaybetmeden bankanın önüne yanaşır. Hasta bakıcı hemen ambulanstan sedyeyi indirip hemşire ile birlikte kaldırıma çıkar.
Ama nedense sedye yerde yatan adama kalabalıktan ulaşamıyordu. Çünkü sedyenin ambulans gibi sireni yoktu. Etrafta meraklı gözlerle bakan insanların aklına yol vermek gelmiyordu. İlla ki "kenara gelin yol verin" gibi emirler bekliyorlardı. Neyse ki polisler bu emirleri verdikten sonra kalabalığı yararak sedyeyi hastaya ulaştırdılar.
Polis onu dinleyen doktora ne yaptıysa aynen aktardı. O da gereken ön müdahalesini yaptıktan sonra hastayı sedye ile birlikte ambulansa yerleştirdikten sonra hastaneye doğru yol aldılar. Arkadaşımla bu olayları konuşarak olay yerinden uzaklaşıyorken Ahmet'in telefonu çaldı. Birden rengi atan Ahmet'in ağzından Ne?, Ne zaman? Nasıl olmuş? Diye sorular çıkıyordu.
Ben de ne olduğunu yüzüne bakarak anlamaya çalışıyordum. Telefonu kapatınca hemen ağzından "kardeşim! Kardeşimi hastaneye kaldırmışlar."dedi. Hemen girdiğimiz sokaktan sola saparak SSK hastanesine doğru yola koyulduk. Olaylar üst üste geliyordu.Bu gün hiç bitmeyecekti sanki.
Acilin önünde bekleyen Ayşe teyze olduğu yere çökmüş hüngür hüngür ağlıyordu. Bize olanları zorda olsa anlattı. Okuldan eve gelirken bir ambulans çarpmış. ilk yardım odasına almışlar.Kapının açılmasıyla doktor da göründü. O sırada Ahmet ve annesi de yanımıza geldiler. Doktor:
- "Hayati bir tehlike olmadığını tedbir için bazı tahliller yapıp gözlem odasına alacağını" söyledi.
Ahmet hemen annesinden sağlık karnesini de alarak bazı işlemleri yaptırmaya gitti. Bizde oturağın üzerine oturup beklerken gözlem odasının kapısı açıldı. Koridora doğru yürüyen adamın yüzü tanıdık geliyordu. Ama bir türlü hatırlayamıyordum. Fakat bu oydu. Evet! Evet! O adam! Bankanın önünde fenalaşıp hastaneye kaldırılan adam. Yoksa! aman yarabbi Ahmet'in kardeşine çarpan ambulansta o ambulans mıydı?
Gönderen: Yeliz
E-Mail: yaren_mucit@mynet.com.tr
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|