|
|
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi
ZİYARETÇİ DEFTERİNE
yazarsanız seviniriz.
|
www.hikayearsivi.net
olarak 2002 yılından
itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği
kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz,
bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz.
(Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025 |
İlk Osmanlı Kanunu |
|
[Türk Tarihinden Damlalar]
Oğlu Orhan'a, "Gönül kerestesiyle bir Yenişehir ve Pazar yap" diye vasiyet eden Osman Gazi, Yenişehir'in alınmasından sonra orada kurulan pazaryerini dolaşıyordu ki, Germiyan taraflarından gelen bir adam yanına gelerek şöyle seslendi:
"- Beyim, beyim! Yenişehir'in pazar bac'ını bana satın!.."
Osman Bey şaşırmıştı; sordu:
"- Bac nedir be adam?"
"- Yani ki beyim, pazara her kim mal getirirse ondan akçe alayım!.."
"- Pazara gelenlerden alacağın mı vardır ki onlardan akçe alacaksın?"
"- Beyim! Bu töredir ki, ezelden beri bütün ülkelerde böyledir. Ben alır size veririm, siz de emeğimin karşılığını bana verirsiniz!"
"- Bir kişinin kazandığı başkasının olur mu be adam? Ben onun malına ne koydum ki akçesini alayım? Var git yanımdan da zararım dokunmasın!"
Adam yardım uman bakışlarla etrafındakileri süzerken onlar durumu Osman Bey'e anlattılar.
Günümüzde belediyelerin pazarcılardan "işgaliye bedeli" adıyla aldıkları vergi o zamanlarda da alınıyordu ve Osman Bey'in başına gelen bu olay konuyla ilgili bir kanunun çıkmasına sebep oldu:
"Pazara bir yük getirip satan herkes iki akçe versin. Satamazsa, birşey vermesin!"
Osmanlılarda, atlı askerlere mülk olarak arazi veriliyordu ve bu araziye "Tımar" deniyordu. Tımar sahipleri belli sayıda asker beslemek ve savaş zamanlarında askerleriyle birlikte orduya katılmak zorundaydılar. Daha sonra, yukarıda sözünü ettiğimiz kanun maddesine, tımarla ilgili olarak şöyle bir hüküm eklendi:
"Ve dahi her kimse tımar versem, elinden sebepsiz yere alınmaya. O kişi ölürse, tımarı oğluna versinler. Oğlan küçük ise, sefer vaktinde hizmetkârları onun yerine sefere gitsin. Ta ki oğlan sefere gidecek yaşa gelene kadar... Ve her kim bu kanuna uyarsa, Allah ondan razı olsun."
Kaynak: Dr. Bahattin ERGEZEN,
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Hikayeyi
kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.
|
|
26 Mayıs 2005
- 13:57:22 - 7481
günlük
Ekleyen editör:
HikayeArsivi |
|
|
Okuyan:[4012] Yorumlayan:[0] Kategori:
[Türk Tarihinden Damlalar]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:
|
Bu hikaye yazı-yorum
için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
|
|
.: Günün Ayeti :. |
.: Günün Hadis-i Şerif-i :. |
.: Günün Sözü :. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz. Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz... |
|
Hikaye
Arşivi |
|
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB ©
2002-2025 © Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...
|
|
KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş
|
|
|