Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

5 Kasım 2025

Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  Yalan Söylemeyen Çocuk (Dini Hikayeler)Hikaye Öykü Masal Arşivi



Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz. (Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025

Yalan Söylemeyen Çocuk
[Dini Hikayeler]

    Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, bir arefe günü çift sürmek için tarlaya gitti. Bir öküzün kuyruğuna tutunup ardından giderek oynuyordu. O anda bir ses işitti:

    "Ey Abdülkâdir! sen bunun için yaratılmadın ve bunlarla emir olunmadın''!

    Bu ses, Abdülkâdir Geylâni hazretlerini korkuttu. Eve gelince dama çıktı. Hacıları gördü. Arafat'ta vakfeye durmuşlardı.

    - Anneciğim! bana izin ver de Bağdat'a gidip, ilim öğreneyim. Sâlihleri, evliyâyı ziyaret edeyim.

    Annesi de dedi ki:

    - Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir'im! senin ayrılığına dayanamam. Sensiz ben ne yaparım? Bu bakımdan müsâade edemiyorum.

    Abdülkâdir-i Geylâni Hazretleri, tarlada olan bitenleri anlattı. Annesi ağladı. Kalkıp babasından miras kalan 80 altını alıp, kırkını kardeşine ayırdı. Kırkını da bir keseye koydu ve keseyi elbisesinin koltuğuna dikti. Sonra oğlunun gözlerinin içine bakarak dedi ki:

    - Ey benim gözümün nuru ve gönlümün tacı evlâdım, Abdülkâdir'im! Hak teâlânın rızâsı için olmasaydı katiyyen bırakmazdım. Huzur ve esenlik içinde sefere çık! Yolun açık olsun! seninle belki ebedi olarak ayrılıyoruz. Sana son olarak nasihatım şudur ki:''Eğer beni memnun etmek istiyorsan, hiçbir zaman yalan söyleme , doğruluktan asla ayrılma! Allahü teâlâ her zaman ve her yerde doğrularla beraberdir''.

    Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri annesine söz verdi ve ağlayarak elini öptü. Bağdat'a gitmek üzere bulunan bir kervana rastgeldi ve aralarına katıldı. Hemedan'ı geçmişlerdi. Bir müddet yol aldılar. Arz-ı Tetrenk denilen mahalle geldiklerinde kervanda bir bağırıp, çağırma koptu. Önlerine aniden bir sürü eşkıya çıkıp kervana saldırdılar. Bir anda sandıklar yere yıkıldı. Eşyalar yağma edilmeye başlandı. Eşkıyalar, kervandakilere birer birer sual edip, üzerlerinde her ne buldularsa aldılar. Sıra Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerine geldi. Eşkıyalardan biri latife olsun diye bunu önüne çekip sordu:

    - Fakir çocuk, söyle bakalım senin neyin var?

    - Üzerimde yanlız 40 altınım var.

    Eşkıya inanmamıştı. Bırakıp gitti. İkinci bir harâmi sual edip, o da aynı cevabı alınca vaziyeti reislerine bildirdiler.

    "Bu çocuk 40 altınım var'' diyor dediler.

    Bu defa da reisleri sordu:

    - Senin üzerinde ne var?

    - Hırkamda dikili 40 altınım var.

    Reisleri adamlarına dönerek dedi ki:

    - Açın bakın, bakalım! Adamları üstünü aradılar, içinde 40 altın bulunan keseyi bulup reislerine verdiler.

    Eşkıya reisi hayretle sordu:

    - Peki evlât, sen neden üzerinde altın olduğunu söyledin? Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri dedi ki::

    - Ben evden ayrılırken anneme asla yalan söylemiyeceğime söz vermiştim. 40 altın için sözümü bozar mıyım?

    Bu sözleri duyup hakikate şahit olan eşkıya başının gözleri yaşardı. Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin hakikat dolu gözlerine bakıp onunla kendi yaşını ölçtü. Kendisinin bu yaşa kadar nice hiyanet ve zulümler işlediğini, birgün Hakka yönelmediğini acı acı düşündü ve o güne kadar yaptıklarından pişman olup, ellerini başına vurarak şöyle haykırdı:

    - Eyvah! biz de Allahü teâlâ söz vermiştik.::Bunca zamandır şeytana uyup ahdimizi bozduk. Fenalık yaptık. Yarın Hak huzurunda acaba bizim halimiz ne olacak? Sonra arkadaşlarına dönerek dedi ki:

    - Ey arkadaşlarım! Bana bakınız, beni dinleyiniz! Ben, bunca senedir Hak teâlâ karşı olan ahdimi bozdum. O'na isyan ettim. İçimden gelen bir pişmanlıkla bütün günahlarıma tövbe ile Rabbimin yoluna iltica ediyorum. Bundan böyle inşaallah, Hak teâlânın râzı ve hoşnut olmadığı bir şeyi yapmıyacağım. Reislerine pek ziyade bağlı olan eşkıyalar hep bir ağızdan dediler ki:

    - Efendimiz, reisimiz! Biz de sizden ayrılmayız. Eşkıyalıkta reisimizdin, hidâyette de reisimiz ol!

    Bunun üzerine kervan ehlinden ne alınmışsa sahiplerine iâde edildi. Bir sürü eşkıya Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin önünde tövbe etti. Kendisi tekrar yoluna devam ederek Bağdat'a vardı.





Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Hikayeyi kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.

29 Ağustos 2004 - 06:43:40 - 7738 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[4120]Yorumlayan:[0]Kategori: [Dini Hikayeler]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz.
Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz...

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2025  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş